Perakendede 2022’de Hangi Kategoriler Yükselecek?
Perakende, tüketici ihtiyaç ve beklentilerinden direkt olarak etkilenen bir sektör. Tüketici eğilimleri de birçok faktörden direkt ya da dolaylı olarak etkilenebiliyor. Perakende sektöründe hizmet veren markalar da diğer sektörlerdeki markalar gibi sadece kısa değil uzun vadeli strateji planları hazırlıyor. Ancak perakende sektöründe hizmet veren markaların tüketicilerin nabzını diğer sektörlere nazaran çok daha yakından tutmaları önemli. Çünkü başarı elde etmeleri, gereken anlarda stratejik hamleler yapmalarına ve uzun vadeli planlarını gerekli durumlarda güncellemelerine bağlı.
COVID-19 salgını, son yıllarda, tüketici eğilimlerini ani bir şekilde değiştirmeye başladı. COVID-19’la birlikte gelen pandemi, tüketicilerin eğlence ve seyahat için ayırdıkları bütçeyi, yaşam alanlarını daha keyifli ve konforlu bir hale dönüştürmelerini sağladı. Pandeminin getirdiği uzaktan çalışma modeli, casual business ve casual giyim ürünlerine duyulan ihtiyacın azalmasına neden oldu. İnsanların birbirinden izole olma zorunluluğu, e-ticaretin ve online medya ve içerik hizmetleri sağlayıcılarının büyümesini hızlandırdı. Maske, kolonya ve dezenfektan gibi hijyen ürünlerine duyulan ihtiyaç da hiç olmadığı kadar artış gösterdi.
Aşılanan insan sayısındaki artış, COVID-19’dan korunma yöntemlerinin geniş kitlelerce benimsenmesi ve salgının daha uzun yıllar sürme ihtimali, insanları yavaş yavaş evlerinden dışarı çıkarttı. Geçtiğimiz bir buçuk yıllık dönemde bomboş kalan alışveriş merkezleri de ziyaretçilerle dolmaya başladı. Karantina tedbirleri dolayısıyla evlerinden dışarıya adım atamayan insanlar, yeni yerler keşfetmek ve sosyal ihtiyaçlarını gidermek istiyor. Yani tüketici trend ve tüketim alışkanlıkları yeniden değişim gösteriyor.
Perakendede Yükselecek Kategoriler
Küresel ısınma etkilerinin daha net bir şekilde görülmeye başlanması, markaların etik değerlerinin sorgulanmasına neden oldu. PwC tarafından hazırlanan Haziran 2021 Küresel Tüketici İçgörüleri Nabız Anketi, tüketicilerin %50 gibi büyük bir çoğunluğunun alışveriş yaptığı ürünlerin “çevre dostu” olmalarına özen gösterdiğini gözler önüne seriyor. Aynı araştırma, tüketicilerin %71’lik kısmının kendisiyle aynı değerlere sahip olduğu markaları tercih ettiğini gösteriyor. Sadece yapılan araştırmalar değil arama motoru analizleri de 2022 yılında sürdürülebilir ilkeler besleyen markaların yükselişinin devam edeceğini gösteriyor. Tüketiciler; çevre dostu, hayvanlar üstünde test edilmemiş ve güvenilir içeriğe sahip ürünleri tercih etmeye devam edecek. Sosyal sorumluluk projelerinde aktif bir şekilde rol oynayan markaların kendilerine sadık bir tüketici kitlesi oluşturması da bekleniyor.
Yeniden sosyalleşmeye başlamamızın yanı sıra kozmetik sektöründeki bazı gelişmeler, yenilikçi kişisel bakım ürünlerine olan talebin artmasını sağlıyor. Diğer taraftan kullanım konforu artırılmış maske çeşitleri ve hijyen için hazırlanan temizlik ürünlerine talep giderek artıyor. Giyim, bilgisayar ve diğer teknoloji, ev geliştirme ve iyileştirme, otomobil modifiye ürünleri gibi kategorilere olan ilginin de artması öngörülüyor.
2022, sosyalleşmenin sınırlı yaşanacağı bir yıl. İnsanlar kafelerde oturacak, sinemalara gidecek, restoranlarda yemek yiyecek, sevdiği sanatçıların konserinde şarkılar söyleyecek ya da canlı müzik dinleyecek. İnsanlar, özellikle açık alanı bulunan alışveriş merkezi ve işletmelerde vakit geçirmeyi tercih edecek. Pandemi devam ettiği için insanların önemli bir kısmı sosyalleşirken bazıları da kalabalık yerlerden uzak durmaya devam edecek. Tümüyle ya da kısmi zamanlı uzaktan çalışanların sayısındaki artış, insanların sadece hafta sonu değil hafta içi de alışveriş yapmasını; gezecek ya da kendine zaman ayıracak vakti bulmasını sağlayacak. Evde kaliteli zaman geçirilmesine yardımcı olan pek çok ürüne olan talep de bu nedenle artmaya devam edecek.
Çevirim İçi Olmayan Kategori Yok
Tüketici alışkanlığı araştırma anket ve çalışmaları, insanların e-ticareti giderek daha fazla tercih edeceğini gösteriyor. Fakat bu durum, alışveriş merkezi ve fiziksel mağazalara olan gereksinimin azalacağı anlamına gelmiyor. Yapay gerçeklik teknolojilerindeki gelişmeler, fiziksel mağazaların online ziyaretçi kabul edebileceği bir sürece girileceğinin sinyallerini veriyor. Tüketici fiziksel olarak mağazada bulunmasa bile yapay gerçeklik sayesinde mağazada dolanabilecek, satış temsilcisinin tavsiyelerini sanki yanındaymış gibi dinleyebilecek ve ürünleri belirli ölçülerde deneyebilme fırsatına erişecek. Beğendiği ürünleri, mağazadan teslim al ya da aynı gün eve teslim gibi seçeneklerle satın alabilecek.
Alışverişin e-ticaret üzerinden bir dönüşüm geçirmesi, fiziksel mağazaların önemini azaltmıyor. Tüketicilerin önemli bir kısmı, fiziksel mağazaları bir prestij sembolü olarak değerlendiriyor. Fiziksel bir mağazası olan bir marka ya da perakendeci, tüketicilere daha fazla güven verebiliyor. Mağazayı ziyaret edip ürünleri denedikten sonra sipariş edebilme seçeneği olması ziyaretçiler için önemli bir avantaj. Bu yüzden fiziksel mağazaların bulunduğu lokasyonlar hiç olmadığı kadar önemli hale gelmeye başlıyor.
Esas Gayrimenkul olarak Türkiye’nin ve dünyanın en çok ziyaret edilen noktalarında projeleri olan bir markayız. Misyonumuz, alışveriş ve yaşam merkezlerini şehrin sosyal buluşma noktaları haline getirmek. Kendine özgü yatırım anlayışımız ve hayata geçirdiğimiz projelerle yeni yaşam ve alışveriş merkezleri hazırlayarak sektöre öncülük etmeye devam ediyoruz.
